MEHMET MUCAHİT CEYLAN
BitlisTürkiye’de Tatvan Belediye Başkanı’nın korucularının saldırısına uğrayan Bitlis Gazeteciler Cemiyeti Lideri Sinan Aygül, ANKA KUŞU Haberler Ajansıyla görüştü. Saldırıya neden olan ihalenin bugün iptal edildiğini ifade eden Aygül, “Bahsettiğimiz taşınmazın ihalesi yapılıp satıldı, bir firma aldı. Bugün belediye kararıyla bu ihale tek taraflı iptal edildi. Bu da aynen gösteriyor. Ben aslında bu şartları eleştiriyordum, “Böyle olmasın diyordum ama ısrarla bu ihale yapıldı. Eğer doğruysa, onlara neden iptal ettiklerini sormalıyız. Buradan alabileceğimiz tek cevap; Haberler‘> haberlerOrtaya atılan iddialar ve savunduğumuz şeyler de doğrudur” dedi.
Tatvan BelediyesiKonuyu gündeme getiren Yeşil Sol Parti Bitlis Milletvekili Semra Çağlar Gökalp’in ardından önceki gün Tatvan Belediye Başkanı’nın korucuların saldırısına uğrayan gazeteci. Sinan Aygülbugün söz konusu ihalenin iptal edildiğini duyurdu.
“Elma kemiğim 4 yerden kırıldı”
Sinan Aygül, ANKA Haber Ajansı’na şunları söyledi:
“Belirttiğimiz taşınmazın ihalesi yapıldı satıldı, bir firma aldı. Bugün belediyenin tek taraflı kararıyla bu ihale iptal edildi. Bu da tam olarak bunu gösteriyor; ben bu şartları eleştiriyordum, diyordum ki. böyle olmaması lazım ama ısrarla bu ihale yapıldı.Doğruysa neden iptal etsinler diye sormalıyız.Buradan alabildiğimiz tek cevap, yaptığımız haberler, tezler ve yapılanlar demek oluyor. savunduğumuz şeyler doğruydu. Kamu israfı orada söz konusu oldu. En hafif haliyle rekabet olmaması muhtemelen ret sebebi oldu. Bu yaptığımız haberlerin doğru olduğunun bir göstergesidir. Yönetim kendi kararıyla iptal etti. Şu an itibariyle önemli bir sağlık sorunum yok. Ancak yüzümde elmacık kemiğim kırıldığı için plastik cerrah dört beş yerden önemli bir ameliyat yaptı.” Şişliklerin kısmen inmesini beklememiz gerekiyor. Bitlis’te olmadığı için Diyarbakır’a gitmem gerekiyor. veya plastik cerrahi için Van.
“TATVAN BAŞKAN ENSTİTÜSÜ”
Öncelikle Tatvan Belediye Başkanı Mehmet Emin Geylani’nin azmettirici olduğunu düşünüyorum ve bu konuda bug şikayeti oluşturdum. En hafif haliyle kışkırtıcıdır ve arkasında başka güçler olabilir. Aksi takdirde biri devletin polisi, iki savunma görevlisi ve bir gazetecinin güpegündüz silahla öldürülmesine yönelik bu girişimler kolay bir hamle değildir, hayatın olağan akışına aykırıdır ve verebilecekleri bir karar değildir. kendi iradesiyle yapmak. Ayrıca onlarla ne bir yakınlığım ne de düşmanlığım var. Bu durumda gelip bana saldırmaları mantıklı değil, birileri onları kışkırtmış olmalı. Doğal olarak düşündüğüm zaman belediye başkanı bu işin başında, yakın müdafileri ve yakın akrabaları var. Bilmeme ihtimalin çok ama çok düşük. Kendisiyle alakası yoksa perde arkasındaki isimleri kendisi ortaya çıkaracaktır. ‘Ben değil yardımcım, ben değil, ortağım ya da bu kiralık çetenin bu işi yüzünden yapıldığını’ söylesin ve kendisi ifşa etsin. Liderin talimatı olmadan böyle bir durum mümkün değildir. Mümkünse perdenin arkasını kendisi anlatsın, inanalım.
“SÖYLENEN TEHDİTLERLE BİR ZAFER DURUMU YARATMAK İSTİYOR”
Tehdit konusuna gelince maalesef ‘Örgüt beni tehdit etti. Bu FETÖ’cü PKK’lı. ‘DHKP-C’nin ölüm listesindeyim’ gibi aparatlar maalesef son zamanlarda çok sık kullanılan cihazlar ve bu bir retorik bile değil. Kendini cezbetmek, bir kurban edebiyatı yaratmak, yani bir kurban durumu yaratmak için böyle davrandığı tahmin edilmektedir. Tehdit edildiğine dair bir kanıt olmamasına rağmen, tek başına bu açıklaması yanlısı medyada ne yazık ki manşetlerde geniş yer buldu. Sanki onu tehdit etmişim gibi. Durumum ortadayken, yüzüm ve sağlık durumum ortadayken, onun adeta mağdur, benim saldırgan olduğu pozisyonuna çekilmeye çalışıldım. Bu klasik bir algı operasyonu, bu sefer işe yaramayacak. Bu bildiğimiz bir taktik ve açıklamaya gerek yok.
“BU SALDIRI BENİM ŞAHSIMDA TÜM GAZETECİLERE YAPILMIŞTIR”
Bu saldırı sadece benim için. Sinan Aygül Tüm gazetecilere, tüm basın ve ifade özgürlüğü savunucularına yönelik bir saldırıdır. Aynı zamanda toplumun ve kamunun çıkarlarını koruma dürtüsüne yönelik bir saldırı, onu bastırmaya yönelik bir saldırıdır. Saldırganlar, ‘Her şeyi yapıyoruz, çalıyoruz, yakıyoruz, talan ediyoruz ama kimse bize bir şey söylemiyor. ‘Biz böyle yaparız’ diyenleri korkutmak istiyorlar. Dolayısıyla konu aslında Sinan Aygül’le ilgili değil. Konu sosyal ve hatta bir noktada evrensel bir konudur. Basın ve ifade özgürlüğü, haberler Bilgi alma ve verme hakkına yönelik bir saldırıdır. Bu saldırının bu bağlamda değerlendirilmesi gerekiyor.”
NE OLDU
Gazeteci Aygül, Yeşil Sol Parti Bitlis Milletvekili Semra Çağlar Gökalp’in 15 Haziran’da Tatvan Belediyesi’nin taşınmaz mallarda önemli usulsüzlükler yaptığını öne süren tweet’ini aktararak, “Bazı satışlarda çok ciddi usulsüzlükler ve ciddi suçlar var. soruşturma/soruşturma ve tarafsız bir yargı sürecinde çok kişi zarar görür.Bitlis Belediyesi’nin ihalesi katılımcı olmadığı için iptal edildi.Tatvan Belediyesi’nin rekabet koşulları olmadığı gerekçesiyle satışının iptal edilmesini bekliyorum.”
Aygül, bu paylaşımından iki gün sonra Tatvan Kültür Mahallesi Şeyhmuz Zırhlı Sokak’ta yürürken Tatvan Belediye Başkanı Emin Geylani’nin sivil koruması Yücel B.’nin saldırısına uğradı. Olaya müdahale etmek isteyen vatandaşlar, polis olduğu belirtilen Engin K. tarafından engellendi. Elmacık kemikleri kırılan Aygül’ün kanlı fotoğraflarının sosyal medyada yayınlanmasının ardından gazeteci Ruşen Takva’nın olayın güvenlik kamerası görüntülerini paylaşması kamuoyunda büyük tepki gördü.
